Yunanistan Seçimleri: Bir Dönem Kapandı – Dimitris Krassas

Yunanistan’da 7 Temmuz’da ulusal seçimler yapıldı. Geleneksel sağ kanat Yeni Demokrasi partisinin  nerdeyse %40 oyla tekrar iktidara gelmesi ve tek parti hükümeti kurmasıyla hükümet değişikliği yaşadık. SYRIZA, emekçi düşmanı kesinti paketlerini uygulamasının ve Makedonya isim anlaşmasının bedelini ödeyerek, %32 oyla ikinci oldu.

SYRIZA’nın PASOK yerine sosyal demokrat rolünde sistemin ikinci sütunu olma çabasıyla iki partili sisteme geri dönüleceğine şahit olacağız. PASOK’un baskın güç olduğu Değişim Hareketi %8 oy aldı ve KKE %5.3 oy oranını korudu.

Avrupa seçimlerinde ortaya çıkan, yeni bir popülist radikal sağ parti olan ve Salvini ve Orban örneklerini hatırlatan “Yunan Çözümü” %3.7 oyla meclise girdi. Ayrıca Varoufakis’in partisi de %3.5 oyla mecliste. Yani yeni meclis 6 partiden oluşacak. 2012’den beri ilk defa hükümet koalisyondan değil de tek bir partiden oluşuyor, bu da sistemin işçi haklarına ve demokratik haklara gelecekte olacak saldıralarının daha istikrarlı hale geleceği manasına geliyor.

Bu seçimin iyi taraflarından biri, Altın Şafak’ın %2.9 oy alarak %3 barajının altında kalması ve meclise girememesi. Şüphesiz bu imajların yıkılması açısından önemli ama faşizm gerçeğine dair endişeleri giderecek bir durum değil. Antikapitalist solun da başarılı olduğu söylenemez. Antarsia sadece %0.4 oy alırken, diğer bağımsız örgütler daha da az oy aldılar.

Devrimciler seçimlere bel bağlamasalar dahi seçimler sınıf mücadelesine dair çarpıtılmış bir mercekten de olsa kimi sonuçlar gösteriyor. Tek parti hükümeti, özelleştirme ve sosyal haklara saldırılarla birlikte gelecek finansal büyüme için sistemin istikrar ihtiyacını gösteriyor. Daha önce de sağcı hükümetler gördük, bu durum bizi mutlak bir hayal kırıklığına sürüklememeli.

Ufuktaki ekonomik kriz koşulları tekrar değiştirecek ve gelecek atakları püskürtüp bizi bir adım daha ileriye taşımak işçilere, gençlere, kadınlara ve sömürülenlere kalıyor. Antikapitalist sol örgütsüz ve bir çok yeni insiyatif yaratıldı; başka reformistler, başka merkezciler ve başka devrimciler. Eğer gerçekten devrimci bir alternatif sunup, kısır döngü olan hükümetteki parti değişimlerine son vermek istiyorsak, Yunanistandaki Antikapitalist sol sokak hareketleri, işçiler, mülteciler gibi konular temelinde buluşmalı ve ihtiyaçlarına göre kalıcı bağlar oluşturmalı.

Antikapitalist sol birbiriyle savaşmak yerine tarihsel dönemin taleplerine cevap verecek bir konuma yükselmeli. Önümüzdeki dönemde önemli kavgalar olacak ve sadece güçlü bir antikapitalist sol işçi sınıfına yön verecek pusulayı sağlayabilir.