SEP, her yıl geleneksel hale getirdiği yaz kampını bu yıl 25-29 Ağustos tarihleri arasında Balıkesir’in Gönen ilçesinde bulunan Kemal Türkler Tesisleri’nde gerçekleştirdi. Geçmiş yıllara göre bu yıl düzenlenen yaz kampını farklı kılan ise uluslararası katılımla gerçekleşmiş olmasıdır. SEP’in de kurucuları arasında yer aldığı ISL’nin (Uluslararası Sosyalist Birlik) seksiyonları olan Arjantin’den MST ve İspanya’dan SOL örgütünden yoldaşlar ile ISL’ye katılım sürecinde olan Pakistan’dan Struggle örgütünden yoldaşlarımız da katılım gösterdiler.
Kamp her yıl olduğu gibi nu yılda teorik ve pratik donanımın derinleştirilmesine yönelik etkinlikler ve atölyelerle dolu dolu geçti. Ekim Devrimi’nden, kadın sorununa; emperyalizm tartışmalarından SEP’in güncel ulusal ve uluslararası perspektiflerine kadar birçok tarihsel mesele yapılan söyleşilerle derinlemesine tartışıldı. Yapılan atölyelerde ise bir yandan Türkiye’nin dört bir yanından gelen partililer kültür ve sanat atölyelerinde hem kolektif emeğin hem de yoldaşça dayanışmanın ortaya çıkarabileceklerinin örneklerini sergilerken, politik atölyelerde ajitasyon ve propaganda sanatı üzerine yaratıcılıklarını geliştirme imkanı yakaladılar.
Uluslararası örgütümüz ISL’den yoldaşların katılımı ise farklı ülkelerin devrimci deneyimlerini tanıma, Arjantin, İspanya ve Pakistan gibi ülkelerde güncel meselelere dair donanımı artırma yolunda önemli imkanlar yarattı. Kampın ilk günü gerçekleşen uluslararası toplantıda bu deneyimler aktarılırken, neredeyse kamp boyunca bu tartışmaların sürdüğünü ve SEP’in kadrolarının bu konudaki iştahlarını canlı bir şekilde gördüğümüzü söylemek gerekmektedir.
Kampa bu yıl konser için davet ettiğimiz Praksis müzik grubunun da ayrı bir renk kattığını söyleyebiliriz. Konser öncesi grup tarafından Türkiye’de Protest Müziğin Gelişimi ve Kaynakları üzerine müzikli bir söyleşi gerçekleştirilirken, Ruhi Su’dan Ahmet Kaya’ya, Grup Yorum’dan Praksis’e dek bu sürecin evrimi aktarıldı. Konser de Praksis muhalif şarkılarıyla kampımıza coşku kattı.
SEP olarak attığımız her adım, yaptığımız her faaliyet hedeflediğimiz nihai dünya devriminin birer parçasıdır. Aynı yaklaşımla örgütlediğimiz yaz kampının da bu anlamda başarıyla geçtiğini söyleyebiliriz. Her geçen yıl kampa katılan yoldaşların sayısındaki artıştan da görebileceğimiz üzere bu coğrafyada emek harcanıldığı ve kararlı bir devrimci mücadele yürütüldüğü takdirde sosyalist bir hareketin büyüyememesi için hiçbir neden yok. Doğru politik taktikler ve stratejinin emek harcamaktan çekinmeyen bir kadro bileşimi ile birleşmesi… SEP mücadelenin her anında bu formülü hayata geçirmek için çabalamaktadır.
Son olarak kampın ardından toplu bir şekilde Kaz Dağları’na geçilirken, AKP’nin uluslararası sermayeyle birlikte sürdürdüğü doğa katili politikalara karşı SEP’in mücadelenin içinde aktif bir şekilde yer alacağı, ekolojik yıkıma karşı antikapitalist bir hattın inşa edilmesi için emek harcayacağı bir kez daha dile getirildi. Sadece Kaz Dağları’nda değil; mücadelenin İstanbul, Ankara gibi metropollere ve bu yıkımın gerçekleştiği her alana yayılması öncelikli hedefimiz olacaktır.