Azerbaycan’da Neler Oluyor? – Atilla Aliyev

2022 birçok ülke için olduğu gibi Azerbaycan için de hareketli başladı. Bugüne kadar ulusal meseleler üzerinden çatışmayı körükleyerek milliyetçilikle halkı sakinleştirmeye, uyutmaya çalışan hükümete karşı öfke günden güne artıyor. Ülkede şu an için kitlesellikten uzak olan eylemler, halk arasına yayıldıkça daha kapsamlı bir duruma dönüşebilir.

21 Nisan’da 100’den fazla Wolt kuryesi maaşlarına zam yapılma talepleri patronları tarafından karşılanmadığı için 1 günlük grev ilan etti. İşçilerin söylemlerine göre patronlar “Çalışmak isteyen yüzlerce insan var” diyerek işçileri işten çıkarmakla tehdit ettiler. Kapitalizmin işçileri sürekli uyum sağlamaya zorlamak için “yedek işsizler ordusu” taktiğini kullanan Wolt şirketinin patronları kuryelerin taleplerini karşılamadı. Bu duruma ses çıkarmak isteyen işçilerin 23 Nisan’da Hatayi metrosu önünde yapmayı planladıkları eylem polisler tarafından dağıtıldı. Gazetecilere açıklama yapan kuryeler “Biz tadını bile bilmediğimiz yemekleri 1-2 manat karşılığında taşıyoruz, onlar ise bizim emeğimizi çalıyorlar.” dedi. Wolt kuryelerinin grevi ardından Bolt şirketinin kuryeleri de 26 Nisan’da 1 günlük grev ilan etti. Kuryeler grev ilanında “26 Nisan’da işe çıkmayalım. O zaman Bolt şirketi biz olmazsak hiç kimsenin işinin yürümeyeceğini anlar. Ne zamana kadar 1 manat 50 qepik karşılığında sipariş taşıyacağız? 10 km yol gidiyorsun, 4 manatı zorla yazıyor. Eğer eski bir kuryeysen, bir zamanlar harcadığın emek ve zamanın karşılığında hak ettiğin kazancı aldığını biliyordun. Şimdiyse Devlet Sosyal Güvenlik Fonu ödemesi 65.50 AZN’den 75 AZN’e, tıbbi sigorta ödemesiyse 10 AZN’den 12 AZN’e çıkarken maaşlar 1.90 AZN’den 1.50 AZN’e düştü. Hadiselere kayıtsız kalmak, gidişatın izleyicisi olmak istemiyorsan 26 Nisan’da uygulamayı kapat ve bizimle ol. Birbirimize destek olalım. Şimdi dayanışma vaktidir.”

1 Mayıs’ta Bolt ve Wolt kuryeleri birlikte protesto eylemi yaptılar. Aldıkları maaşın hayatta kalmak için gereken temel ihtiyaçları karşılamadığını söyleyen işçiler şirketlerin patronlarına maaşlarına zam yapmaları için talepte bulundular.

Azerbaycan’da muhalif aktivistler, gazeteciler, sivil toplum üyeleri son zamanlarda Azerbaycan’da muhaliflere karşı işlenen suçlara, artan şiddete ve cezasızlığa karşı itiraz için 14 Mayıs’ta eylem düzenlediler.

Müsavat Partisinin Başkan Vekili Tevfik Yakuplu, 1 Aralık 2021 tarihinde siyasi mahkûm Saleh Rustamli’ye destek için düzenlenen protestoda gözaltına alınarak amansızca dövülmüştü. Savcı bu durumu inkâr etmiş, yetkililer “kendi kendisini dövdü” demişti. Nisan ayında ise bir başka muhalif Bahtiyar Haciyev kimliği belirsiz bir grup tarafından kaçırılarak işkenceye maruz kalmıştı. 8 Mayıs’ta, bir grup insan gazeteci Ayten Memmedova’yı apartmanı önünde kestirip kendisini ve çocuğunu tehdit ederek yaptığı işlerden uzak durmasını söylemişti. 14 Mayıs’ta yapılan yürüyüş bu saldırılara karşı güçlü bir ses yükseltme amacını taşıyordu:

“Geçen yılın sonundan bu yana ülkede aktivistlere, politikacılara ve gazetecilere yönelik dayak, kaçırma ve olağanüstü işkencelerin sayısı arttı. […] Yürüyüşteki amacımız bu davalara ve taleplere kamuoyunun dikkatini çekmek. Organizatörlerden 20 yaşındaki Rüstem İsmailbaylı, IntelliNews’e verdiği demeçte, bu tehditlere rağmen birlik olduğumuzu ve hala sessiz olduğumuzu ve kamuoyunun bizden yana olduğunu göstermek istiyoruz” dedi.

Mitingde “Biz Suç Devleti İstemiyoruz”, “Queerler şiddete karşıdır” ve “Adaleti öldürme, cinayeti durdur” sloganları atıldı. İki polis duvarı ile çevrelenen göstericiler, planlanan rotada ilerleyerek İçişleri Bakanlığı önünde basın açıklaması yaparak mitingi sonlandırdılar. 26 kişi gözaltına alındıktan kısa müddet sonra serbest bırakıldı. Karabağ savaşı bittikten sonra halkı “zafer” duygusu ve egemenlerin çıkarlarıyla halkın çıkarının aynı olduğuna inandırmaya çalışan hükümet, savaş sonrası vaatlerini yerine getiremedi. Savaşta yaralanan gazilere vaat edilen ödeme yapılmadı, zamlar her gün daha da artmaya başladı. Muhaliflere ve gazetecilere yapılan saldırılar demokrasi maskesi giyen hükümetin maskesini düşürdü.

İlham Aliyev’in “demir yumruğu” ile idare edilen ülkede eylemlerin kitleselleşmesi zor olsa da imkânsız değildir. Yeniden boy göstermeye başlayan protestolar bunun habercisidir. Halkı korkuyla, işten atmakla tehdit eden sistem kendi başarısızlığını ortaya koyuyor. Troçki, “Sovyet Devletinin Sınıf Karakteri” adlı kitabında; “Ezilen kitleler ya umutlarıyla yaşadılar ya da kayıtsızlığa düştüler” demiştir. Apolitikleşme, baskı ve sömürüye kayıtsız kalma durumlarının azalması için Azerbaycan’ın sosyalist bir umuda ihtiyacı vardır.

Kaynakça: