Uluslararası Sosyalist Birlik – ISL’nin 2. Kongresi’ne doğru

Mart 2023’ün ikinci haftasında, Uluslararası Sosyalist Birlik’in yeni kongresi İspanya’nın Barselona kentinde gerçekleşecek. Bir hafta boyunca, dünyanın birçok yerinden gelen delegeler ve konuklar, dünya çapında sınıf mücadelesinin mevcut durumunu, geçen yılın sonunda yapılan bir önceki Kongremizden bu yana meydana gelen önemli değişiklikleri, ISL’nin en son gelişmelerini tartışacak ve dinamik ve heyecan verici olduğu kanıtlanmış bu projeyi güçlendirmeye devam etmek için bir dizi görevi yerine getirmeye hazırlanacağız.

Bir önceki kongremizden birkaç ay sonra, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali uluslararası durumda muazzam değişikliklere neden oldu ve dünya solunu böldü. Dünya henüz pandeminin sonuçlarından kurtulamamışken yaşanan savaş, ekonomik krizi daha da derinleştirdi, dünya çapında kitlelerin sırtındaki yükü fazlasıyla arttırdı ve saldırganlığın emperyalizmin farklı kanatları arasında açık bir çatışmaya dönüşme olasılığı nedeniyle insanlığı bir kez daha diken üstünde bıraktı.

Başından beri bir yandan Ukrayna halkının Rusya gibi emperyal arzulara sahip yabancı bir gücün işgaline karşı haklı mücadelesini, diğer yandan da ABD ve NATO’nun bölgedeki nüfuzlarını genişletmek için çatışmayı kullanarak İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana görülmemiş bir emperyalistler arası sürtüşmeyi kışkırtmasını birleştiren savaşın çifte karakterinin anlaşılmaması, solun bir kesiminde muazzam bir kafa karışıklığı yarattı. Ukrayna halkının direnişini desteklemek, Rus birliklerinin Ukrayna’dan ve NATO’nun Doğu Avrupa’dan çekilmesi çağrısında bulunmak yerine, solun bir kesimi emperyalist doğasını göz ardı ederek Rusya’nın yanında yer aldı.

Sınıf mücadelesindeki büyük olayların doruğunda genellikle olduğu gibi, enternasyonal örgütümüz içinde Türkiyeli yoldaşlarımızla aramızdaki farklar ortaya çıktı ve olaylar ilerledikçe savaşa ve devrimcilerin izlemesi gereken politikaya ilişkin önemli farklılıklar oluştu.

Ukrayna’da seksiyonu olan tek örgüt olmamız, derinlemesine bir tartışma yapmamıza ve Ukrayna Sosyalist Birliği’ndeki yoldaşlarımız aracılığıyla olaylara doğrudan katılmamıza olanak sağladı.

Kongrede, savaşın dünya durumunda yarattığı değişiklikleri analiz etmenin yanı sıra, sadece Rusya’nın değil, esas olarak Çin’in yükselen emperyalizmlerinin karakterini ve rolünü ve ABD ve Avrupa Birliği ile giderek yükselen “soğuk savaş” dinamiklerini derinlemesine tartışacağız.

Sağ ve yeni isyanlar

Tartışmalarımızda eksik olmayacak bir konu da dünyanın hemen hemen tüm bölgelerinde farklı aşırı sağ oluşumların ortaya çıkması ve dinamizm kazanması olacaktır. Ne küçümsenebilecek ne de yüzeysel olarak abartılabilecek bu olgu bizi derinlemesine incelemeye zorlamaktadır. Bu neo-faşist sağcı güçler birçok ülkede iktidara gelmekte ya da iktidar alternatifi olarak güçlenmektedir. Bu durum devrimcileri, Fransa ve Brezilya’da gördüğümüz gibi, bu gerçekliğe dayanarak halk cephesi çözümlerini teşvik eden ve beklentiler yaratan reformist kesimlerin yönelimlerini reddederken, onlarla mücadele etmek için en iyi politikayı geliştirmeye zorlamaktadır.

Açıkçası dünya aşırı bir siyasi ve toplumsal kutuplaşma yaşıyor. Bugünlerde İran ve Peru’da gördüğümüz gibi, işçi sınıfı ve yoksul kitlelerin giderek daha fazla ülke ve bölgede isyan ve devrimlere öncülük ettiği, ancak Sri Lanka, Şili, Kolombiya, Ekvator, Haiti, Lübnan, ABD’nin içinde ve İngiltere ile Avrupa ve Asya’daki diğer ülkelerdeki büyük ölçekli sendikal mücadeleler tarafından hareketlenen mücadelenin kendisi ile ilgili çok az şey söyleniyor.

Bu süreçlerde, devrimci liderlik eksikliği kategorik zaferleri engelleyen zayıflık olmaya devam ederken, aynı zamanda bu olayların kazandığı derinlik, etkinliğimizde geliştirilmesi çok önemli olacak bir tartışma olan devrimci örgütlerin inşasında sıçramalar yapmaya başlamanın koşullarını açmaktadır.

PSOL ve NPA

Bu yüzyılda ortaya çıkan, bazıları daha anti-kapitalist, bazıları daha az kapitalist olan, reformistlerin bazı devrimci oluşumlarla bir arada var olduğu farklı kitle partilerine yönelik siyaset, yıllar boyunca çok önemli bir tartışma konusu olmuştur. Yunanistan’daki Syriza belki de en çok beklenti uyandıran ve aynı zamanda en çok hayal kırıklığı yaratan partiydi. Sonuç çıkarmak için tartışmaya devam etmemiz gereken şu ve bu deneyimin bilançosunun ötesinde, şu anda içinde yer aldığımız iki geniş deneyimde akut bir kriz yaşanıyor.

Fransa’da NPA yakın zamanda ikiye bölündü. Mandelist kesim, Melanchón liderliğindeki merkez sol oluşum NUPES’e geçişini kolaylaştırmak için bu bölünmeyi kışkırttı. Ancak farklı aşırı sol eğilimlerin yeniden bir araya gelmesinden oluşan diğer kesim, sol için yeni bir fırsat yaratarak yeni bir sosyalist ve devrimci parti kurmaya karar verdi.

Brezilya’da PSOL liderliği, henüz Lula’nın yeni hükümetine katılmak için gerekli oyları alamamış olsa da, son toplantısında neredeyse oybirliğiyle hükümeti “dışarıdan” destekleme kararı alarak, PT’den kopup burjuva ve reformist varyantlardan bağımsız bir politika izlemeye başladığında geniş bir öncüyü bir araya getirmeyi başarmış bir projenin tasfiyeci rotasını başlatmış oldu.

Kongremizin önemli konu başlıklarından biri de Fransa’da doğmakta olan yeni partiye eşlik edecek enternasyonalimizin politikası ve yöneliminin tartışılması ve PSOL’ün hızla sürüklendiği fiyaskoya karşı verdikleri zorlu mücadelede Brezilya’daki yoldaşlarımıza destek olunması olacaktır.

Bir adım geri, birkaç adım ileri, birçok zorluk

ISL’nin önünde birçok zorluk var. Ne yazık ki, projemizin kurucu gruplarından biri olan Türkiye’deki örgütümüz SEP, savaşla ilgili anlaşmazlıklara dayanarak, tartışmayı geliştirmek ve fikir birliği aramak yerine uluslararası platformdan ayrılmaya karar verdi. Bu deneyimi değerlendireceğiz ve gelecek için mutlaka faydalı sonuçlar çıkaracağız.

Ancak Kongremizin temel tartışması, daha önce gündeme getirdiklerimize ve tartışacağımız teorik ve siyasi tanımlara ek olarak, enternasyonalimizin neredeyse tüm kıtalardaki farklı kuruluşlarından ve varlığından bize açılan muazzam fırsatlardan nasıl yararlanacağımız olacaktır.

Kısa bir süre önce Nikaragua’da Ortega diktatörlüğü tarafından hapsedilen ve zulme uğrayan insanlara destek amacıyla çok başarılı bir kampanya yürüttük. Bu sayede ISL’ye katılmak için yeni başvuruda bulunan Kosta Rika’nın PRT partisi ile bağlantı kurduk. Onlarla, Nikaragua seksiyonumuzla ve bölgedeki diğer ülkelerdeki yoldaşlarımızla birlikte tüm Orta Amerika’ya yayılma mücadelesi veriyoruz.

Kolombiya gençlik grubumuzun, uzun bir geleneğe sahip olan ve işçi sınıfı içinde yer alan GTS’li yoldaşlarla birleşme süreci devam ediyor. Brezilya’da, PSOL liderliğinin tasfiyeci rotasına karşı mücadeleye çok daha fazla güç vermemizi ve bu rotayı reddeden öncüye bir alternatif sunmamızı sağlayacak olan Sosyalist Alternatif ve Sosyalist Mücadele arasındaki birleşme konferansı şimdiden planlandı.

Arjantin’de MST, solun FITU aracılığıyla önümüzdeki dönemde kitleler için bir alternatif haline gelebileceği bir siyasi durumda gelişmeye devam etme zorluğuyla karşı karşıyadır.

Afrika’da, kısa bir süre önce enternasyonalimize dahil olan Kenyalı yoldaşlarımız önemli bir örgüt inşa ettiler ve giderek daha akışkan ilişkilere sahip oldukları bölgedeki diğer ülkelerden gelen gruplar için bir çekim merkezi haline gelebilirler.

Ukrayna’da ve tüm Doğu Avrupa’da, göz ardı edemeyeceğimiz savaşın olumlu bir sonucu, devrimci bir durum yaratabilir ve çeşitli ülkelerde önemli atılımlar yapmamıza olanak sağlayabilir.

Asya’da, Pakistan örgütümüz olan The Struggle’ın gelişimi, yakın gelecekte Hindistan’da ve bölgedeki diğer ülkelerde devrimci bir örgütü inşa etme olasılığını ortaya çıkarmaktadır.

Çok önemli bir seçim başarısı elde etmiş olan Avustralyalı yoldaşlarımızla, yeni bir partinin inşasına dalmış olan ABD’li ve Fransız yoldaşlarımızla sürdürdüğümüz kardeşlik ilişkileri, bakış açımızı genişletmekte ve çalışmalarımızı zenginleştirmektedir. Tüm bu fırsatlar ve diğer ülkelerde sahip olduğumuz fırsatlar, Kongremizi, içinde bulunduğumuz durumu ve önümüzdeki fırsatları değerlendirmemizi sağlayacak ilkeleri kolektif olarak detaylandırmak ve ana hatlarını belirlemek için büyük önem taşıyan bir etkinlik haline getirmektedir. ISL halen küçük ve çok genç bir örgüttür, ancak izlemeye karar verdiğimiz yolda kararlılıkla ilerlediğimiz takdirde muazzam bir geleceğe sahiptir.