Geçtiğimiz sonbaharda Azerbaycan ile giriştiği savaşta ağır bir hezimet yaşayan Ermenistan’da Başbakan Nikol Paşinyan bugün ordudan gelen bir muhtıra ile karşı karşıya kaldı. Ermenistan ordusundan Genelkurmak Başkanı Onik Gasparyan öncülüğünde 70 üst düzey komutan tarafından yapılan açıklamada “Ermenistan Başbakanı ve hükümeti, Ermeni ulusu için kritik önem taşıyan mevcut kriz durumuyla ilgili makul kararlar alabilecek durumda değildir” denilirken, Paşinyan ve hükümeti istifaya davet edildi. Aynı şekilde polis güçleri de “Polis memurlarını Nikol Paşinyan’ın yasadışı talimatına uymamaya ve halka güç kullanmamaya çağırıyoruz” sözleriyle muhtıranın yanında yer aldı.
Paşinyan ise Facebook üzerinden yaptığı bir paylaşımla taraftarlarını Erivan sokaklarını doldurmaya çağırırken, orduya seçimle gelen görevlilere itaat etme çağrısında bulundu. Dün öğle saatlerinde ise Genelkurmay Başkanı Gasparyan’ı görevden alan bir kararname yayınlarken, Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan’ın kararnameyi imzalamaması sonrasında onu da darbeye destek olmakla suçladı. Bu gelişme üzerine Paşinyan, Gasparyan’a gönüllü bir şekilde görevden ayrılma çağrısında bulundu. Paşinyan’ın taraftarlarını sokağa çağırmasıyla beraber, muhalif gruplar da parlamento önünde toplandı.
Ermenistan’da gelinen bu nokta Kasım ayındaki askeri yenilgiden sonra hiç de şaşırtıcı olmadı. Savaşın ardından Paşinyan’ı zor günlerin beklediğini ve yenilginin beraberinden siyasi bir fatura getireceğini görmek zor değildi. Batı yanlısı bir figür olan Paşinyan karşısında aportta bekleyen ve eski cumhurbaşkanları Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyan’ın başını çektiği sağ muhalefetin bu süreçte Rusya desteğiyle daha fazla öne çıkması bekleniyordu.
Nitekim, Paşinyan ile Sarkisyan arasındaki Rus Yapımı İskender füzelerinin Dağlık-Karabağ Savaşı’nda neden kullanılmadığına dair başlayan gerilim hükümet ile ordu arasında bir gerilim dönüştü. Paşinyan Sarkisyan’a bu konuda “Sorduğu sorunun cevabını bilmeli ve cevabını bildiği soruları sormalı. İskender füzelerinin neden patlamadığını ya da sadece yüzde 10’unun patladığını söyleyebilir mi?” cevabını verirken; Genelkurmay İkinci Başkanı Tiran Kaçaryan’ın Paşinyan’ın bu cevabı ile dalga geçtiğine dair basında çıkan haberler sonrası görevden alınması bardağı taşıran son damla olmuştu. Rus basınına yansıyan haberler Paşinyan ile ordu arasında savaşın ardından İskender füzelerinin kullanılmamasının önemli bir sorun oluşturduğunu yansıtıyor.
2018’deki renkli devrimin ardından tutuklanan ve o günden bu yana Paşinyan’a yönelik muhalefetin başını çeken isimlerden biri olan eski cumhurbaşkanı Robert Koçaryan da bugün yaptığı açıklamada Ermeni halkını ordunun yanında birlik olmaya çağırırken, “Değerli yurttaşlar. Bu kader anında sizleri ülkemize sahip çıkmaya, ordumuzun yanında durmaya çağırıyorum. Savaşı kaybeden ve topraklarımızı teslim eden hükümet gitmeli. Ulusal yeniden doğuşumuz için ilk ihtiyacımız olan şey budur” açıklamasında bulundu.
Savaşın ardından Paşinyan’ın toplumsal meşruiyeti aşınma yaşasa da son yapılan anketler bu durumunda muhalefete doğru bir kayma yaratmadığını gösteriyor. Gallup International tarafından yayınlanan anket sonuçlarına göre Ermenistan’da ankete katılanların yüzde 38,8’i Başbakan Nikol Paşinyan’ın iktidarda kalması gerektiğine inanırken,% 43,6’sı istifa etmesi gerektiğini düşünüyor. Bununla birlikte anket sonuçları mevcut figürler arasında en yüksek reytinge sahip kişinin Paşinyan olduğunu gösteriyor. Ankete katılanlardan politikacıları 1’den 5’e kadar derecelendirmeleri istendi. En yüksek notu 2,8 puanla Başbakan Nikol Paşinyan alırken, onu 2,3 puanla görevdeki Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan takip etti. Öte yandan halkın sadece % 28,8’i Paşinyan’ı savaşın kaybedilmesinden sorumlu tutarken; 16,1’i yenilginin nedeni olarak Türkiye’nin savaşa katılımını,% 4,4’ü Ermenistan Savunma Bakanlığı ve Karabağ Savunma Ordusu’nun bazı subaylarını görüyor.
Aslında bu kesin bir yargı oluşturmasa da; Ermenistan’da mevcut koşullarda burjuva muhalefetin Paşinyan’a karşı gerçek bir alternatif olarak toplum tarafından kabul görmediğine işaret ediyor. Zira, bugün muhalefet cephesinde öne çıkan Koçaryan ve Sarkisyan gibi figürler yıllarca iktidarda kaldılar ve Ermenistan’da yoksul emekçi sınıfların sorunlarına en ufak bir çözüm üretemediler. Yoksulluğun, ekonomik darboğazın, yolsuzlukların üzeri yıllarca milliyetçi hamaset ve Azerbaycan’la kontrollü bir şekilde sürdürülen Dağlık-Karabağ gerilimiyle örtüldü. Paşinyan’ın 2018 yılında çıkış yapmasını sağlayan söylemler de yolsuzluklarla mücadele, Batı tipi liberal bir demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesi üzerine kuruluydu.
Fakat, pandeminin hem sağlık alanında hem de ekonomik olarak bir açmaza sürüklediği Ermenistan’da Paşinyan da tıpkı kendi selefleri gibi çareyi milliyetçi hamasete sarılmakta ve Dağlık-Karabağ üzerinde Azerbaycan’la yaşanan gerilimi kaşımakta aradı. Öte yandan basında Nikol Paşinyan’ın Afganistan merkezli bir sigara ve elmas kaçakçılığına karıştığını ve hatta devlet uçaklarının da bu işlerde kullanıldığına dair haberler de yer alıyordu. Daha somut iddialar ise Paşinyan’ın çevresindeki figürlerin karıştığı yolsuzluklara işaret ediyordu.
Kısacası Paşinyan için alarm zilleri artık iyiden iyiye çalıyor. Muhtıra olmasa yarın karşısına başka bir krizin çıkacağı muhakkak. Aslolan nokta ise yaşanan bu gerilimden Ermenistan’ın yoksul emekçi kitlelerine olumlu bir sonucun çıkmayacağıdır. Yıllardır yalıtılmışlığın yarattığı bir darboğaz altında ezilen Ermeni emekçilerin karşı karşıya olduğu alternatifsizlik geleceğin parlak olmayacağını gösteriyor.