Lübnan’da Karantinadaki Halk Açlık İsyanıyla Sokağa Çıktı | Video

29 Mart akşamı, Lübnan’da halk COVID-19 salgını nedeniyle, iki gün önce ilan edilen sokağa çıkma yasağını delerek Trabluşsam ve kuzey Beyrut’un yoksul mahallelerinde eylem gerçekleştirdi. Ani bir öfke patlaması olarak başlayan eylemlerde yüzlerce kişi “Açlıktan öleceğimize virüsten ölürüz” diyerek sokağa çıktı. Öfkenin hedefinde açık kalmasına izin verilen tek işletme olan kapitalizmin sembolü bankalar ve rejim vardı. Yolları kapatan ve sloganlarla büyüyen kalabalığa polis saldırdı. Eylemlerin ardından çok sayıda gösterici gözaltına alınırken Trablusşam kenti giriş çıkışlara kapatıldı.

Lübnan’da hastanelerin %80’i özel. Tüm hastanelerde ise koronavirüs hastanalarına hizmet verebilecek en fazla 20’şer yatak bulunuyor. Nitelik ve nicelik olarak sağlık sistemi böyle bir salgını kaldırabilecek durumda değil.  Koronavirüs salgını nedeniyle 16 kişinin yaşamını yitirdiği Lübnan’da hükümet, 15 Mar’ta acil durum ilan etti. 27 Mart’ta  ise akşam 7 sabah 5 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokağa çıkmanın, restoran, kafe, bar ve kamusal alanlarda bulunmanın yasaklandığı ülkede esnaf ve emekçiler tam anlamıyla açlık içinde yaşamaya başladı. Lübnan’da emekçilerin yaklaşık %55’i güvencesiz ve gündelik yevmiyeyle çalışıyor. Hükümetin hiçbir finansal destek vermediği yoksullar salgın tedbirlerine ancak iki gün dayanabildi. Trablusşam’da eylemler akşam 7’den sabah 5’e kadar “Yaşamak istiyoruz, yemek istiyoruz” sloganlarıyla sürdü. Geçtiğimiz hafta polis bir taksi şoförüne, aracında birden fazla yolcu taşımama yasağını deldiği nedeniyle para cezası kesince taksici protesto için polisin önünde aracını ateşe verdi.

Koronavirüs salgını nedeniyle küresel şok yaşayan ekonomi, doların yükselmesine; gündelik hayatı dolarla alınan ithal ürünlere bağımlı ülkede emekçilerin tam anlamıyla aç kalmasına neden oldu. Korona salgını ve petrol fiyatlarındaki büyük düşüş nedeniyle Lübnan devleti 9 Mart’ta iflas ettiğini ilan etmişti. Ülke, 1,2 milyar dolarlık borcunu bugün ödemeyerek temerrüde düştü. Lübnan Başbakanı Hasan Diab, borç ödemesini yapamayacaklarını belirterek “Borç, Lübnan’ın kaldırabileceğinden daha büyük hale geldi. Faiz ödemelerini de ödeyemiyoruz” demişti. Bankalar, halka dolar veremezken gündelik yaşamın tamamen dolarla yapılıyor olması bugünkü krizi tetikledi. Lübnan lirası dolar karşısında %40 değer kaybetti.  Gıda enflasyonu, aşırı yoksullaşma ve işsizlikle boğuşan Lübnan ekonomisi sokağa çıkma yasağı gibi olağanüstü bir krizi kaldırabilecek durumda değil.  Ekonomik iflasını ilan eden Lübnan devleti IMF ile tekrar borç görüşmelerine başladı.

Lübnan’da halk, coronavirüs salgınından Ekim ayından itibaren başlayan bir sokak hareketiyle ülkede uzun soluklu eylemlere başlamıştı. Sağlık, eğitim, ulaşım, elektrik, su, çöp gibi sorunlarla uğraşan Lübnan halkı aynı zamanda iç savaş sonrası mezhepler üzerine kurulmuş olan siyasal düzenin de değişmesi sokaktaydı. 27 Mart günü, sokağa çıkma yasağını bahane eden Lübnan iktidarı, eylemlerin merkezi Şehitler Meydanı’ndan çadırları söktü. Ancak eylemciler internet ortamında bir araya gelmeye ve sokağa çıkma hazırlıklarına devam ediyor.

https://www.facebook.com/watch/?ref=external&v=263429434820302

Hizbullah liderliğinde Lübnan hükümeti, derinleşen krizin ardından büyük bir sosyal patlamanın gelebileceğini bildiği için salgın tedbirlerini sokağı kontrol etmek amacıyla bir fırsat olarak değerlendiriyor.  Sokakta yoğun bir polis ve asker kontrolü uygulanıyor.

Koronavirüs salgını nedeniyle, küresel çapta emekçiler işlerinden oluyor. Hükümetlerin, salgın karşısında tedbir diye sunduğu sokağa çıkma yasağı, milyonların evlerinde aç kalmasına neden oluyor. Koronavirüs salgınının boşalttığı sokakların dolması an meselesiyken Lübnan’da halk tam anlamıyla açlıkla yüz yüze kaldığı için sokağa çıktı. Lübnanlı sosyalistler, rejimin sokağa çıkma yasağının uzun soluklu olamayacağını, halkın özellikle Lübnan’ın en yoksul bölgesi olan Kuzey’de eylemlerle sokağa çıkma yasağını deleceğini ifade ediyor.  Lübnan, çok uzun olmayan bir gelecek için yeniden kitlesel eylemlere hazırlanıyor.

Salgının emekçileri yıkıma uğratması ile dünyanın sokakları yeniden emekçilerin isyanlarıyla ısınacak.